Hizmet Tespit Davası | İzmir Avukat
Hizmet tespit davası, işçinin belli tarihler arasında sigortasız olarak çalışmasından dolayı, sigortasız olarak çalıştığı zamanların tespit edilmesi amacıyla işverene ve SGK’ya karşı açılan davadır. İşçi bu dava ile, belirli bir ücret karşılığında bir iş ilişkisinin mevcut olduğunun tespitinin yapılmasını talep eder.
Hizmet Tespit Davasının Tarafları ve Zamanaşımı:
Hizmet tespit davasını hizmet ilişkisi tespiti istenen kişinin/işçinin bizzat kendisi veya bu kişi ölmüşse hak sahipleri açabilir. Eğer işçi ölmüşse murisin hak sahipleri de bu davayı açabilmektedir. Hizmet tespit davasına dair hak düşürücü süre murisin ölüm tarihinden başlamaktadır. Bu davayı açabilmek için zamanaşımı mevcut olup, işçinin sigortasız şekilde çalıştığı son yılın bitiminden itibaren beş yıl içerisinde bu davanın açılması gerekir.
Kanuni Düzenleme : 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve GSS Kanunu’nun 86. maddesinin 9. fıkrasına göre; “Sigortalının çalıştığı bir veya birden fazla işte, bu Kanunda yazılı şartları yerine getirmiş olmasına rağmen, kendisi için verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgesinin veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin işveren tarafından verilmediği veya verilen aylık prim ve hizmet belgesinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde kazançların ya da prim ödeme gün sayılarının eksik gösterildiği Kurum tarafından tespit edilirse, hastalık ve analık sigortalarından gerekli ödemeler yapılır.” Şeklindedir.
Hizmet Tespit Davası Açabilmek İçin Gerekli Şartlar Nelerdir?
- İşverenin işçiyi çalıştırmış olduğu işyerini kanuni yükümlülükleri sağlayan iş yerlerinden olması gerekir.
- İşçinin, yapmış olduğu bir hizmeti olmalı ve hizmet ilişkisi de işverene ait olan işyerinde gerçekleşmelidir.
- Durumun SGK tarafından daha öncesinde tespit edilmemiş olması gerekir.
- İşçi davayı beş yıllık süresi içerisinde açmalıdır.
Hizmet Tespit Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme Nedir ?
Hizmet tespit davasında görevli mahkeme İş Mahkemeleridir. İş mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemelerinde tespit davası açılacaktır.
Yetki bakımından ise 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 6. Maddesinin uygulanması gerekmektedir. Maddeye göre yetkinin belirlenmesinde davalının yerleşim yeri, davalılar birden fazla ise birinin yerleşim yeri veya işin yapıldığı yer mahkemesi de yetkilidir.
Hizmet Tespit Davasında Neler Delil Olarak Kullanılabilir ?
Sigortalının iş yeri sicil dosyası, tanık, işveren nezdindeki iş yeri dosyası, işverenin mesleki kuruluş kaydı, dernek ve esnaf sicil kaydı, sanayi ve ticaret odası kayıtları, imzalı ücret bordroları, bilirkişi ve yemin delili ispat için kullanılabilecek olan araçlardır.
Hizmet Tespit Davası Açılmadan Önce Arabulucuya Başvuru Zorunluluğu Var Mıdır?
İş Hukukunda 01.01.2018 tarihinden itibaren; Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Bununla birlikte hizmet tespit davaları niteliği itibariyle kamu düzenini ilgilendirdiği için arabulucuya başvuru zorunluluğu olmadan doğrudan dava açılabilecektir. Yine başka bir istisna olarak hizmet tespit davası açılmadan önce SGK’ya başvuru zorunluluğu da bulunmamaktadır. Kısaca, hak iddia eden işçi, SGK veya arabulucuya başvurmadan doğrudan bu davayı açma hakkına sahiptir.
İlgili Yargıtay Kararları:
“…İşverence Kuruma verilecek belgeler; işe giriş bildirgesi, aylık sigorta primleri bildirgesi, dönem bordrosu vs. şeklinde sıralanmıştır. Bu belgelerden birisinin dahi Kuruma verilmiş olması veya Kurumca, fiilen ya da kayden sigortalı çalışma olgusunun tespiti halinde hak düşürücü süreden söz edilemeyecektir…” (Yargıtay 21. HD. 2008/9842 E., 2009/7830 K.)
“…Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. Ne var ki; sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması, bir başka ifade ile sigortalının hizmet süresinin başlangıçtaki bir bölümünün Kuruma bildirilmeyerek sonrasının bildirilmesi ve Kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmaların, bildirgelerin verildiği tarihide kapsar biçimde kesintisiz devam etmiş olması halinde, Kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden hak düşürücü sürenin hesaplanmasında; bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınmalıdır…” (Yargıtay 10. HD. 2015/17274 E., 2015/18794 K.)
Yargıtay müstekar kararlarıyla işe giriş bildirgesinin kuruma verilmiş olmasının tek başına eylemli çalışmayı ispatlamadığını bunun yanında işçinin (davacının) işveren (davalı) yanında fiilen çalışmasının bulunup bulunmadığının araştırılmasını, davacının talep ettiği tarihteki çalışmasının mevcut tanıklar ve gerektiğinde komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla veya kolluk/zabıta marifetiyle yapılacak araştırmalar sonucunda belirlenen kişilerin beyanlarına başvurulması gerektiğini ifade etmiştir. Hatta davanın niteliği ve kabulü halinde davacıya sağlayacağı haklar göz önüne alındığında kamu düzenini ilgilendirdiğinden araştırmanın genişletilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği hususuna vurgulamıştır. (Yargıtay 21. HD. 2019/615 E, 2019/7992 K., Yargıtay 21. HD. 2019/1642 E., 2019/7952 K.)
Yukarıda paylaşan yargıtay yerleşik uygulamarına göre tespit davaları açılırken işçinin fiilen çalışmasının olup olmadığının tespiti açısından; işçinin özellikle işyerinde ne iş yaptığı, başka çalışan olup olmadığı, idarecilerin kim veya kimler olduğu, işyerinin nerede olduğu belirtilmiş olmalıdır. Bu davanın lehinize ve daha kısa sürede sonuçlanması için bir avukattan hukuki yardım almak yararınıza olacaktır.
Konuya ilişkin danışmanlık almak için uzman ekibimiz ile Contact page.
İş Hukuku Kapsamında Hazırladığımız Diğer Çalışmalarımız;
- İşçi Çıkarma Yasağı
- Annelerin Hukuki Hakları
- Ücreti Ödenmeyen İşçinin Hakları
- Mobbing Nedir?
- Yargıtay Kararları Işığında Mobbing
- Belirli Süreli İş Sözleşmesi Nedir?
- Meslek Hastalığı Nedir?
- Mobbing İspat Koşulları
- İş Davaları Ne Kadar Sürer?
- Toplu İş Hukuku Nedir?
- Ayrımcılık Tazminatı
- SGK Çıkış Kodları
- İşyerinde Alkol Kullanmak
- Doğum İzni & Süt İzni
- Hizmet Tespit Davası
- İşten Ayrılma Dilekçesi
- İşçinin Haklı Sebep İle Feshi
- Deneme Süreli Çalışma
- İşverenin Eşit Davranma Yükümlülüğü
- İhbar Tazminatı Nedir
- İşçinin Gerçek Ücretinin Tespiti
- İşçilik Alacakları Nelerdir?
- Çalışma Süresinden Sayılan Haller
- Ölüm İzni Kaç Gün?
- İlave Tediye Nedir?
- İşe İade Davası Nedir?
- UBGT Nedir?
- İşçilik Alacaklarında Zamanaşımı
- Temporary Business Relationship
- Şua İzni Nedir?
- Lokavt Nedir?
- Evlenme Nedeniyle Tazminat
- Kıdem Tazminatı Nedir?
- Yıllık İzin Süreleri
- İşçinin Çalışma Koşullarında Esaslı Değişiklik
- İş Sözleşmelerinde Cezai Şart
- İşçi Aşacaklarında Faiz
- İş Hukukunda İbraname
- Çalışan Buluşları
- İşverenin Haklı Nedenle Derhal Feshi
- Gece Çalışması, Fazla Mesai
- Engelli Ve Eski Hükümlü Çalıştırma Zorunluluğu
- Askerlik Nedeniyle İşten Ayrılma
- İş Kazası Nedeniyle Tazminat
- İş Hukukunda Deliller
- İş Kazası Nedir?
- Memurların Disiplin Süreçleri
- Depremzede İşçilerin Hakları
Address: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir
E-mail: [email protected]
Phone: +90 534 415 52 56