Menü Kapat

Yargıtay Kararları Kapsamında Malpraktis

Yargıtay Kararları Kapsamında Malpraktis

Yargıtay Kararları Kapsamında Malpraktis

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi E. 1976/692 K. 1976/11046

…Davalı çene cerrahisi uzmanı bir hekimdir. Meydana getirdiği kötü durum uzmanlığı dışında fakat iddiaya göre yetkili olduğu cihazın kötü kullanılmasından doğmuştur. Bazı olaylarda özellikle hekimlik mesleğinde sağlık şurası son ve kesin düşünceyi bildirmekle yükümlü uzman ise de bu yüksek kurulun verdiği rapor olaya ve doğurduğu sonuçlara uygun düşmemektedir. Raporda arızaların (hastanın bünyesindeki nedenlerden, kişisel istidadından, ışınlara karşı aşırı duyarlığından) ileri geldiği belirtilmektedir. Oysa uzman hekim hastanın bünyesinin, kişisel durumunun, ışınlara karşı aşırı duyarlılığını önceden göz önüne alarak tedaviyi bu etkilerin doğuracağı sonuçları bertaraf edecek nitelikte yapacaktır. Sağlık şurasının bir uzmanın hastanın bünyesini kişisel durumunu, ışınlara karşı duyarlılığını doktorun hiçbir inceleme yapmadan doğuracağı etkinin sonuçlarından doktorun sorumlu tutulamayacağını benimsemesi olanaksızdır. Aksi halde doktor teknisyen veya işçinin yaptığı zararların birbirinden farkı kalmaz. Uzman doktor bütün bu üç tehlikeyi bertaraf edecek biçimde çalışmak zorundadır. Çalışmazsa veya çalışıp da böyle bir sonuç doğurursa bundan sorumlu olur…

Yargıtay 2. Ceza Dairesi E. 1996/268 K. 1996/1025

…Ameliyattan önce anestezi işlerini bizzat hazırlayıp, ameliyat esnasında bulunup bizzat yapmak ve teknisyenlere nezaret etmekle görevli hastane Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Sanık Mehmet’in, bu görevlerin hiç birini yerine getirmemek ve baştan sona özensiz ve denetimsiz davranmakla, olayda asli kusurlu olması gerektiği, anestezi teknisyeni sanıklar Hüsniye ile Bediha’nın da anestezi cihazını ve ameliyat masasını ameliyattan önce kontrolle ameliyata hazır hale getirmek, oksijen ve azotperoksit tüplerinin dolu olup olmadığını kontrol etmekle ve ameliyat esnasında değiştirilen oksijen tüpünü de bizzat değiştirmekle görevli oldukları halde, ameliyat öncesinde bunları yapmayarak bir saatlik ameliyatta 15 dakikalık oksijen kaldığını ancak ameliyat esnasında farkedip, kendileri yerine yetkisiz hizmetliye tüpü değiştirtmek ve tüm ayırıcı özelliklerine rağmen kontrol etmemekle, sıfatları ve konumları itibariyle Uzman Dr. kadar olmasa da ağırlıklı ve büyük kusurlarının bulunduğu

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi E. 1993/8557 K. 1994/2138

O nedenle doktorun meslek alanı içinde olan bütün kusurları (Hafif de olsa) sorumluluğun unsuru olarak kabul edilmelidir. Doktorlar hastalarının zarar görmemesi için yanlız mesleki değil, genel hayat tecrübelerine göre herkese yüklenebilecek dikkat ve özeni göstermek zorundadırlar. Doktor tıbbi çalışmalarda bulunurken bazı mesleki şartları yerine getirmek, hastanın durumuna değer vermek tıp biliminin kurallarını gözetip uygulamak tedaviyi her türlü ihtiyat tedbirlerini alarak yapmak zorundadır. Doktor ufak bir tereddüt gösteren durumlarda bu tereddütü ortadan kaldıracak araştırmalar yapmak ve bu arada koruyucu tedbirler almakla yükümlüdür. Çeşitli tedavi yöntemleriarasında seçim yaparken hastanın özelliklerini gözönünde tutmalı onu gereksiz risk altına sokmamalı en emin yolu tercih etmelidir.

Gerçekte de mesleki bir işgören; Doktor olan vekilden ona güvenen müvekkil titiz bir ihtimam ve dikkat göstermesini beklemekte haklıdır. Titiz bir özen göstermeyen vekil Bk. 394/1 uyarınca vekaleti gereği gibi ifa etmemiş sayılmalıdır.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi E. 2016/3362 K. 2016/6615

Davacının meydana gelen olay sebebiyle üç dişini ve bu dişleri çevreleyen kemik dokusunu kaybettiği ve üst çenesinde bu sebeple boşluk oluştuğu anlaşılmaktadır. Davalı hekimin diş çekimi sırasında üst çene tespitini yeterince sağlamadığı, kopan çene kemiğinin yeniden oluşmasının mümkün olmadığı, müdahale sonrası bölgenin sütüre edilerek ileri bir merkeze yönlendirme yapılması gerekirken bunun yerine getirilmediği ve hekimin kusurlu eylemi sonucu davacının zarara uğradığı sabittir.

Davacı, protez, implant vb. tedaviler ile çenesinde meydana gelen boşluğun giderilmesinin mümkün olup olmadığının, bunun maliyetinin ne kadar olacağının, ayrıca bu protezin ne kadar sürede bir yenilenmesi gerektiğinin ve yenileme giderlerinin ne kadar olacağının tespitini ve bu bedele hükmedilmesini istemiştir. Ancak mahkemece bu yönde bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. Kişinin bu tedaviyi kendisi yaptırarak, faturalandırması ve belgelendirmesi, daha sonra haksız fiil failinden bu miktarın tazminini talep etmesi beklenemez.

Mahkemece yapılacak iş; davacıyı üniversite diş hekimliği fakültesinde görevli bilirkişi heyetine mevcutlu olarak gönderip muayenesini yaptırmak, davaya konu diş çekimi sebebiyle meydana gelen olumsuzluğun giderilmesi için yapılabilecek tedavileri sorup giderini hesaplattırmak, ayrıca yapılacak işlemin yenilenmesi gerekip gerekmediğini ve gerekmesi halinde yenileme giderlerinin ne kadar olacağını tespit ettirmek, davacının talebini de gözeterek bu miktara karar vermektir. Zararın belgelendirilmesinin istenmesi doğru değildir. Yanılgılı gerekçe ve eksik araştırma ile hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E. 2013/11554 K. 2013/13257

Haksız eylem ve kaza sonucu yaralanan kişi, tümü ile iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı ve ileride yapacağı tüm masrafları isteyebilir. Bunun tıbbı tedavi ile sınırlı bölümüne “tedavi giderleri” ve eski sağlığına kavuşup yeniden çalışmaya ve günlük işlerini sürdürebilecek duruma gelinceye kadar yaptığı ve yapacağı tüm masraflara “iyileşme giderleri” denilmektedir. Borçlar Kanunu 46.maddesi 1.fıkrasında, zarar görene, kapsamını belirtmeksizin “bütün masraflarını” isteme hakkı tanınmıştır. ( 6098 sayılı TBK’nun 54. maddesinde bedensel zararlar tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak açıkça belirlenmiştir. ) Masraflar kavramının kapsamına, zarar görenin, beden bütünlüğünü eski haline getirmeye, yani iyileşmeyi sağlamaya veya hastalık ya da sakatlığın artmasını önlemeye yönelik harcamak durumunda olduğu ve ileride harcaması olası bütün masraflar girer. İlerde yapılması zorunlu tedavi giderleri “gerçekleşmiş zarar” niteliğinde olup uzman bilirkişiye hesaplatılarak hüküm altına alınmalıdır.

İlginizi çekebilecek diğer çalışmalarımız;

Logo

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: [email protected]

Telefon: +90 534 415 52 56

Etiketler: Yargıtay Kararları Kapsamında Malpraktis | Malpraktis | Hatalı Tedavi | Yargıtay Malpraktis | İzmir Avukat | Sağlık Hukuku | İzmir Hukuk Bürosu

Benzer Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

tr_TRTürkçe