Menü Kapat

Vasi Tayini Gerektiren Durumlar

Vasi Tayini Gerektiren Durumlar

Vasi Tayini Gerektiren Durumlar – İzmir Avukat

Vasi, kısıtlıların veya velisi olmayan küçüklerin menfaatlerini korumak üzere mahkemenin tayin ettiği kişidir. Mahkeme genelde vesayet altına alınacak kişinin eşini, yakınını veya onların seçeceği kişiyi vasi tayin eder. Vasi, kişinin hak ve menfaatlerini koruma yükümlülüğüyle onların adına hukuki işlemler yapmakla, haklarını korumakla yükümlüdür.

Vasi tayini gerektiren durumlar ise kanunda belirtilmiştir. Buna göre: 18 yaşından küçük olup kimsenin velayeti altında olmayan, (Türk Medeni Kanunu’na göre velayet altında bulunmayan her küçük vesayet altına alınır.) Akıl hastalığı ya da akıl zayıflığı olan kişiler, alkol ya da uyuşturucu bağımlısı olan, kötü yaşam tarzına sahip ve mal varlığını kötüye kullanan kişiler, bir yıl ve üzeri bir sürede özgürlüğü kısıtlayıcı cezaya mahkum olmuş kişiler, kişinin isteği üzerine olmak şartıyla yaşlılık, engellilik ve ağır hastalığı olanlar vesayet altına alınacak kişiler olarak belirlenmiştir. Bazı durumlarda da mahkeme tarafından kişiye kısıtlılık kararı verilebilir. Bu kararı mahkeme re’sen alabileceği gibi kişinin talebi üzerine kısıtlılık kararı alabilir. Bu haller de yine kanunda sayılıdır. İnceleyecek olursak:

1. Akıl Hastalığı Veya Akıl Zayıflığı Sebebi İle Vasi Tayini Gerektiren Durumlar

TMK’nın 405/1. maddesine göre; “Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır.” denmektedir. Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı nedenleriyle kısıtlamaya karar verilebilmesi için akıl hastalığı veya akıl zayıflığının resmi sağlık kurulu raporu kanıtlanmış olması koşuldur. Hâkim, kısıtlamaya ilişkin karar vermeden önce, kurul raporunu göz önünde tutarak kısıtlanması istenilen kişiyi dinleyebilir.

Söz konusu kanuna göre kişinin sadece akıl hastası veya akıl zayıflığı olması kısıtlama kararı için tek başına yeterli olmamakta ayrıca kişinin akıl hastalığı veya zayıflığı yönünden işlerini görememesi veya koruma ve bakım için başka birine ihtiyaç duyması ya da söz konusu durum yüzünden başkalarının güvenliğini tehlikeye sokması gerekir.

2. Savurganlık, Alkol Veya Uyuşturucu Madde Bağımlılığı, Kötü Yaşama Tarzı, Kötü Yönetim Sebebi İle Vasi Tayini Gerektiren Durumlar

Türk Medeni Kanunu’na göre Savurganlığı, alkol veya uyuşturucu Madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açan ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan ya da başkalarının güvenliğini tehdit eden her ergin kısıtlanır.

Söz konusu kanuna göre yine kişinin savurganlığı, alkol veya uyuşturucu madde kullanımı ya da malvarlığını kötü yönetmesi tek başına kısıtlılık kararı verilmesi için gereken şart değildir. Ayrıca kişinin bu yaşam biçimi yüzünden kendisini veya ailesini darlığa, yoksulluğa düşürme tehlikesi bulunmalıdır.

TMK madde 409’a göre, bir kimse dinlenilmeden savurganlığı, malvarlığının kötü yönetimi sebebiyle kısıtlanamaz. Görüldüğü üzere TMK’nın emredici hükmü gereği savurganlık ya da malvarlığının kötü yönetimi nedeniyle kısıtlı adayı dinlenmeden bu kişi hakkında kısıtlama kararı verilemez.

3. Özgürlüğü Bağlayıcı Ceza Sonucu Vasi Tayini Gerektiren Durumlar

Ceza mahkûmiyetinin önemli sonuçlarından biri, kişiyi maruz bıraktığı kısıtlılık hâlidir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 407. maddesine göre, bir yıl veya daha fazla süreli bir hapis cezasına mahkûm edilmiş olan her ergin kısıtlanır. Kısıtlama; ergin olan ve velayet altında bulunmayan bir kişinin fiil ehliyetinin, kanunda yer alan sebeplere dayalı olarak, mahkeme kararıyla sınırlandırılmasıdır. Kısıtlama kararı tam ehliyetli kişinin ehliyetini sınırlandırır ve onu sınırlı ehliyetsiz hâle getirir. Bir yıl veya daha uzun süreli bir hapis cezasına mahkûm edilmiş olan erginlerin kısıtlanmalarının temelinde, onları ceza infaz kurumlarında bulundukları sırada denetim altında tutmak ve yine bu sırada onların maddi ve manevi çıkarlarını korumak gayeleri yatmaktadır. Bir yıl veya daha fazla hapis cezasına mahkum olmak kısıtlama sebebidir. Hangi cezadan olursa olsun bir yıldan fazla özgürlüğü bağlayıcı bir ceza alınması sonucu kişinin fiil ehliyeti kısıtlanır.

4. İstek Üzerine Vasi Tayini Gerektiren Durumlar

Yaşlılığı, engelliliği, deneyimsizliği veya ağır hastalığı sebebiyle işlerini gerektiği gibi yönetemediğini ispat eden her ergin mahkemeden hakkında kısıtlama kararının alınmasını isteyebilir. (Yaşlılarda ve özellikle alzheimer, demans gibi hastalıklara sahip olduklarında başkalarına muhtaç ve kendi işlerini gereği gibi yönetemediği zaman kısıtlanması talepli dava açılabilir. Mahkeme tarafından kişinin kısıtlanmasına dair gerek olup olmadığına dair değerlendirme yapılacak ve tam teşekküllü bir hastaneden sağlık kurulu raporu alınması talebinde bulunacaktır.)

Vasi tayini gerektiren durumlarda, kanunun ilgili hükümlerine göre vesayet altına alınması istenen kişinin dinlenilmesine, sağlık raporu alınmasına karar verilir. Kısıtlama kararı, kesinleşince hemen kısıtlının yerleşim yeri ile nüfusa kayıtlı olduğu yerde ilân olunur.

Vasi Tayini Gerektiren Durumlar İlgili Yargıtay Kararları :

(Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/8231 Esas, 2017/13790 Karar) :

Aile mahkemesi sıfatıyla görülen boşanma davasında karar verilmiş, hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay tarafından gerçekleştirilen dosya incelemesinde davalının ağır ceza mahkemesinde uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan 8 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini tespit etmiştir. İlgili karar kesinleşmiş olduğundan cezaevinde hükümlü olduğu anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanunu’nun 407. maddesine göre 1 yıl veya uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkum olan erginin kısıtlanır hükmünü haiz olduğundan davalıyı temsil etmek üzere vasi atanması için vesayet makamına ihbarda bulunulması gerektiği belirtilmiştir. Mahkemenin usule aykırı olması nedeniyle bozma yönünde karar verilmiştir.

(Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/1035 Esas, 2017/5510 Karar)

Taraflar arasında dava görülmüş, mahkeme tarafından kurulan hükme karşılık davalı kadın tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Mahkeme tarafından hastaneden alınan raporda davalı kadının sınır zekası düzeyinde zekasının bulunduğu ve herhangi bir akıl hastalığı olmadığından vasi tayini gerekmediği belirtildiği, yasal danışmanın uygun olduğuna dair karar verildiği tespit edilmiştir. Yargıtay, mahkemenin kurmuş olduğu hükmü hukuka aykırı olduğunu tespit etmiştir. Davalı kadına yasal danışman atanması için süre verilmeden, yasal danışman atanmasına ilişkin karar dosyaya alınmadan verilen hüküm hakkında bozma kararı vermiştir.

(Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2017/1280 Esas, 2017/5315 Karar)

Büyükbaba, torunun annesine karşı dava açmış, çocuğa sert davrandığını ve velayetinin kaldırılarak vasi olarak kendisinin atanmasına karar verilmesini, verilmez ise çocukla arasında kişisel ilişki tesis edilmesi talebinde bulunmuştur. Mahkeme tarafından dava reddedilmiş, karara karşılık davacı tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Yargıtay, mahkeme tarafından çocuk ile anne arasında menfaat çatışması olması nedeniyle çocukları davada temsil etmek amacıyla kayyım atanması için yetkili vesayet makamına ihbarda bulunması gerektiğini belirtmiştir. Kayyımın delillerinin toplanması ve tüm delillerle birlikte değerlendirilmesi hasıl olduğu belirterek eksik hasım ve eksik inceleme ile kurulması nedeniyle bozma karar verilmiştir.

Benzer ilginizi çekebilecek yazılarımız;

İzmir Boşanma Avukatı

Logo

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: [email protected]

Telefon: +90 534 415 52 56

Benzer Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

tr_TRTürkçe