Menfaat Çatışması Nedir? | İzmir Avukat
Menfaat Çatışması Nedir?
menfaat,
isim, Arapça menfaʿat
Çıkar
Çıkar çatışması, kişisel çıkarlar ile mesleki görev veya sorumluluklar arasındaki çatışma nedeniyle bir kurum veya bireyin güvenilemez hale gelmesi ile ortaya çıkar. Böyle bir çatışma, bir kişinin para, statü, bilgi, ilişkiler veya itibar gibi bir çıkarı olduğunda gerçekleşir. Söz konusu çıkarları sebebi ile çıkar çatışması yaşayan kişinin eylemlerinin tarafsız olup olamayacağını şüpheli hale gelmektedir. Böyle bir durum ortaya çıktığında, genellikle tarafların süreçden ayrılmaları talep edilir. Hatta, menfaat çatışmasının olduğu durumlarda süreçten çıkmak genellikle yasal olarak zorunludur.
Bir başka ifade ile menfaat çatışması, avukatın savunmakta olduğu kişilerin çıkarlarının birbiri ile uyuşmaması ve bir tarafa ilişkin süreçlerinde diğerine zarar verme ihtimali bulunması halinde ortaya çıkan bir durumdur. Avukatlık Kanunu ile düzenlenmiştir.
Menfaat Çatışmasına İlişkin Yasal Mevzuat
Avukatlık Kanunu
Madde 38 – Avukat;
a) Kendisine yapılan teklifi yolsuz veya haksız görür yahut sonradan yolsuz veya haksız olduğu kanısına varırsa,
b) Aynı işte menfaati zıt bir tarafa avukatlık etmiş veya mütalaa vermiş olursa,
c) (Değişik : 2/5/2001 – 4667/26 md.) Evvelce hâkim, hakem, Cumhuriyet savcısı, bilirkişi veya memur olarak o işte görev yapmış olursa,
d) Kendisinin düzenlediği bir senet veya sözleşmenin hükümsüzlüğünü ileri sürmek durumu ortaya çıkmışsa,
e) (İptal)
f) Görmesi istenilen iş, Türkiye Barolar Birliği tarafından tespit edilen mesleki dayanışma ve düzen gereklerine uygun değilse,
Teklifi reddetmek zorunluğundadır.
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları
Madde 36- Bir anlaşmazlıkta taraflardan birine hukuki yardımda bulunan avukat, yararı çatışan öbür tarafın vekaletini alamaz, hiçbir hukuki yardımda bulunamaz. Ortak büroda çalışan avukatlar da, yararları çatışan kimseleri temsil etmemek kuralı ile bağlıdırlar.
Türkiye Arabulucular Etik Kuralları
Menfaat İlişkisi veya Çatışması
Madde 4- (1) Arabulucu ile taraflar arasında herhangi bir menfaat ilişkisi veya çatışması bulunmamalıdır. Arabulucu, taraflar ile arasında menfaat ilişkisi veya çatışması bulunduğu görünümü ver mekten kaçınmalıdır. (2) Arabulucu ile taraflar arasındaki menfaat ilişkisi veya çatışması, tarafların arabuluculuğa başvurmasından sonra ortaya çıkabileceği gibi; arabulucu ile taraflar arasındaki mevcut veya geçmişteki, kişisel ya da mesleki herhangi bi r ilişkiden dolayı önceden de var olabilir. (3) Arabulucu, arabuluculuk sürecini yürütmesi bakımından, iyi niyetli üçüncü bir kişinin, taraflar ile arasında doğmuş veya doğabilecek bir menfaat ilişkisi veya çatışması bulunduğunu düşünmesine yol açacak bir olay olup olmadığını belirlemek üzere makul bir araştırma ve ebilir. inceleme yapmalıdır. Arabulucunun, taraflar ile arasında doğmuş veya doğabilecek bir menfaat ilişkisi veya çatışmasını ortaya çıkarmak için yapacağı araştırma, somut olayın koşullarına göre değiş (4) Arabulucu, kendisi tarafından makul koşullarda bilinebilecek ve tarafsızlığı hakkında şüphe uyandırabilecek, doğmuş veya doğabilecek menfaat ilişkisi veya çatışmaları hakkında, mümkün olan en kısa sürede tarafları bilgilendirmelidir. (5) Arabu lucu ile taraflar arasındaki doğmuş veya doğabilecek menfaat ilişkisi veya çatışması, arabulucunun tarafsızlığına ve arabuluculuk sürecine açıkça zarar verecek nitelikteyse; arabulucu, tarafların aksi yöndeki talepleri ve anlaşmasına bakılmaksızın, arabulu reddetmeli ve hangi aşamada olursa olsun arabuluculuktan çekilmelidir. culuk teklifini (6) Arabulucu, bu sıfatla görev yaptığı uyuşmazlık ile ilgili olarak açılan davada, daha sonra, avukat olarak görev üstlenemez. Ancak, taraflar açık ve yazılı onayları i le birlikte talep ederlerse, açılan tahkim yargılamasında hakemlik yapabilir.
Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu Kararları
Avukat bilmeden menfaati zıt taraflara avukat olduğunu öğrendiğinde, makul bir süre içinde derhal iki vekillikten birine usulüne uygun olarak son vermelidir. Doğru olan davranış vekaletten çekilme de değil, tamamen işin reddidir.
• Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu’nun 21.06.2003 gün ve 2003/87 esas, 2003/202 karar sayılı kararı:
“… Şikayetli … Sulh Ceza Mahkemesi’nin 1997/88 esas sayılı dosyasının 9.09.1997 tarihli duruşmasında her iki dosyadaki …’nin aynı şahıs olduğunu öğrenmesine karşın, aradan uzun bir müddet geçtikten sonra 07.04.1999 tarihli duruşmada … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1997/437 sayılı dosyasında vekillikten çekildiğini bildirmiştir. Bu durumda şikayetli avukat, makul bir süre içinde derhal iki vekillikten birine usulüne uygun olarak son vermeli, kamunun avukatlık mesleğine olan güven ve itibarını sarsmamalıdır. Bu nedenle Disiplin Kurulu’nun yaptığı hukuksal değerlendirme isabetli bulunmamış, …disiplin cezası tayini gerekmiştir.”
Avukat, menfaat çatışması olan işte, her iki tarafın da haberdar olması, hatta rıza gösterilmesi halinde bile menfaati zıt olan tarafın vekaletini alamaz.
• Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu’nun 21.01.2006 gün ve 2005/378 esas, 2006/11 karar sayılı kararı:
“… Dosyadaki bilgi ve belgelerden, şikayetli avukatın, … İcra Müdürlüğü’nün 20023/712 esas sayılı icra dosyasında 12.06.2003 tarihli vekaletname ile …’un vekilliğini üstlendiği, … İcra Müdürlüğü’nün 2003/3561 esas sayılı icra dosyasında ise 19.06.2003 tarihi itibariyle … vekilliğini üstlenmiş olduğu, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2003/228 esas sayılı dosyasın da davalı … vekili olarak 07.10.2004 tarihine kadar vekillik görevini yaptığı, … Aile Mahkemesi’nin 2003/165 esas sayılı dosyasında da 26.05.2003 tarihi itibariyle …’ın vekili olduğu, …’ın yazılı belge ile şikayetli avukatın … vekili olmasına muvafakatinin bulunduğu, böylece şikayetli avukatın, birbirinin devamı niteliğinde olmakla aynı iş niteliğinde olan ve aynı zaman dilimi içindeki başlatılan icra takipleri ve muvazaa nedeniyle açılmış tapu iptali davalarında, menfaati zıt taraflara avukatlık yaptığı anlaşılmıştır.
Menfaati zıt olan diğer tarafın vekaletinin alınması, avukatlık mesleğine duyulan güveni ihlal ettiğinden yasa koyucu böyle bir düzenlemeye gitmek ihtiyacını duymuştur. Avukat, menfaat çatışması olan işte, her iki tarafın da haberdar olması, hatta olayımızdaki gibi rıza gösterilmesi halinde bile menfaati zıt olan tarafın vekaletini alamaz. Aksi takdirde, taraflardan her biri yeterli savunulmadığı duygusuna kapılır ki, bu da avukata duyulması gereken güveni kökten sarsar.
Kaynak: Avukatlık Disiplin Hukuku, Av. M. Haşim Mısır
Yargıtay Kararları
“Aralarında menfaat çatışması bulunan ve birinin savunmasının diğer sanığın savunmasında zaafiyet yaratacağı açık olduğunda, sanıkların aynı müdafi tarafından savunulması hukuka aykırıdır.” ( CGK 14.06.2011, 1-44/122)
Konuya ilişkin hukuki danışmanlık almak için ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.
Aşağıdaki çalışmalarımız da ilginizi çekebilir;
Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir
E-posta: [email protected]
Telefon: +90 534 415 52 56