Bono Nedir | İzmir Ticaret Avukatı
Bono Nedir?
bono
isim, hukuk, İtalyanca buono
Belirli bir sürenin sonunda, belirli bir paranın, belirli bir kimseye ödeneceğini belirten senet, emre muharrer senet.
Uygulamada bono kavramından ziyade genellik ile senet olarak ifade edilen bono Türk Ticaret Kanunu kapsamında düzenlenen bir kıymetli evraktır. Bono, iki kişi arasında düzenlenmekte olup; borçlu olunan bedelin ilgili kimseye ne zaman ödeneceğini gösterir bir evraktır. Bono düzenlenmesi akabinde farklı yollar ile, bonoya konu para alacağı üçüncü kimselere devredilebilir.
Bononun Unsurları
- a) Senet metninde “bono” veya “emre yazılı senet” kelimesi ve senet Türkçeden başka bir dille yazılmış ise o dilde bono veya emre yazılı senet karşılığı olarak kullanılan kelime
- b) Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadi
- c) Vadeyi,
- d) Ödeme yeris
- e) Kime veya kimin emrine ödenecek ise onun adı
- f) Düzenlenme tarihini ve yeri
- g) Düzenleyenin imzası
Unsurların Eksik Olması
Kural olarak yukarıda belirtili unsurlardan herhangi birinin eksik olması durumunda bono geçersiz sayılmaktadır.
Bu kurala birkaç istisna düzenlenmiş olup; vade tarihi belirtilmemiş bono, görüldüğünde ödenecek olarak kabul edilmektedir.
Senedin düzenlendiği yer net değil ise, ödeme yeri ve düzenleyenin yerleşim yeri senedin düzenlendiği yer olarak kabul edilir. Düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bono, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır.
Bono’nun Devri
Bono;
I- Ciro ve devir ile
II- Alacağın temliki ile
3. kişilere devredilebilir.
Bononun Tahsili
Bono, alacaklının bizzat kendisi tarafından tahsil edilebilecek olduğu gibi, alavaklı tarafından bankaya ibraz edilerek de tahsil edilebilir.
Bono Zamanaşımı
Konuya ilişkin detaylı bilgi için “Senette Zamanaşımı” başlıklı çalışmamıza buradan ulaşabilirsiniz.
Emsal Mahkeme Kararları
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi E:1976/3837 K:1976/3840
Bonolar hakkında uygulama olanağı bulunan T.T.K. 621. maddesi geregince borçlu ödemede bulunurken hamil tarafından senede bir ibra şerhi yazılmasını ve kendisine verilmesini istemek hakkını haizdir. Bunun dışında senedin çapraz çizgilerle iptali, imza yerinin yırtılması, makbuz verilmesi gibi islemler odeme icin varsayım olarak kabulu gerekır. Bu durumda taraflar isticvap edilerek yukarıda belirtilen ve senetlerde görülen yırtılmanın nedeni üzerinde durulması ve gerektiğinde T.T.K. 1 ve 2. maddeleri gereğince bu işlemin, ödeme bakımından bir teamül veya örf ve adet olup olmadığının usulen tahkiki gerekirken eksik inceleme ve bilirkişi mütalaasına dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E. 2012/5863 K. 2012/22981
Somut olayda, takip dayanağı senet, takip açılırken her ne kadar icra dairesi kasasına alınmışsa da yargılama sırasında dayanak bono aslının icra müdürlüğünde kaybolduğu ve mahkemeye gönderilemediği, yapılan araştırmalara karşın yine belge aslının bulunamadığı görülmüş, uzun süre imzaya itirazın incelenmesi sırasında temin olunamadığından imza incelemesi yapılamamıştır. İspat külfeti alacaklıda olup, senet aslı üzerinden imza incelemesi yapılmalıdır.
Yerleşik Yargıtay uygulamasına ve bu arada Dairemizin istikrar bulan kararlarına göre fotokopi üzerinden imza incelemesi yapılamaz, “imzaya itirazda ispat külfeti alacaklıya aittir”(HGK’nun 26.4.2006 tarih, 2006/12-223 E.-2006/235 K. ). Diğer bir deyişle, alacaklı, takip dayanağı bonoda borçlu keşideciye atfen atılı imzanın onun eli ürünü olduğunu, itiraz halinde ispat etmek zorundadır. Senet aslı ibraz edilemiyorsa bu halde uyuşmazlığın çözümü dar yetkili mahkemenin görevi dışında kalıp yargılamayı gerektirir. Bu durumda ispat yükünün gereği gibi yerine getirilmediğinden ve imzanın borçluya ait olduğu hususu alacaklı tarafından kanıtlanamadığından itirazın kabulüne karar verilmelidir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E. 2013/17842 K. 2013/25254
Dosyaya sunulan 05.07.2012 tarihli cevabi ihtarnamede fındık alımına ilişkin sözleşme yapıldığı buna ilişkin fatura kesilerek senet alındığı beyan edildiği, yine dosyada bulunan takip dayanağı bono ile aynı tarih ve aynı miktarlı fındık alımına ilişkin olarak tanzim edilen faturada borcun 4 eşit taksitte ödeneceğinin belirtildiği görülmektedir. Bu durumda takip dayanağı bononun taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin teminatı olarak verildiği ve kayıtsız şartsız ödeme vaadi unsurunu içermediğinin kabulü gerekir.
Konuya ilişkin hukuki danışmanlık almak için uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.
Ticaret Hukukuna ilişkin diğer ilginizi çekebilecek çalışmalarımız;
- Sözleşme Nedir?
- Senette Zamanaşımı Nedir? Bono & Çek Zamanaşımı
- Mücbir Sebep Nedir?
- Sözleşmelerin Türkçe Yapılması Zorunluluğu
- Vergi Usul Kanunu Kapsamında Şüpheli Alacak
- Anonim Şirket Nasıl Kurulur?
- Limited Şirket Nasıl Kurulur?
- Tahmil Tahliye Nedir?
- Ticari İş Nedir?
- Haksız Rekabet Nedir?
- Şirketler İçin UYAP
- İmtiyazlı Pay Nedir?
- Sebepsiz Zenginleşme Nedir?
- Adi Ortaklık Sözleşmesi
- Vesting Nedir?
- Menkul Satışlarda Türk Parasının Kullanılması Zorunluluğu
- Limited Şirketlerde Çağrısız Genel Kurul
- Sözleşmelerde Cezai Şart
- Rekabet Kurumu’na Taahhüt Başvurusu
- Anonim Şirketlerde Genel Kurul
- Genel Kurulda Bakanlık Temsilcisi Bulundurma Zorunluluğu
- Rödovans Nedir? Rödovans Sözleşmesi Nedir?
- Ultra Vires İlkesi
- Kripto Paraların Hukuki Niteliği Nedir?
- Faturaya İtiraz
- Drag Along Nedir?
- Tag Along Nedir?
- Adi Ortaklık Nedir?
- Bono Nedir?
- Cari Hesap Sözleşmesi
- Tacir Ne Demek
- Etbis Nedir?
- Çek İptali Davası
- Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması
- Stock Option Nedir?
- Şirket Ortaklığından Çıkma
- Ticari Defterlerin Kaybolması
- Gizlilik Sözleşmelerinde Önemli Noktalar
- İhracat Bedellerinin Türkiye’ye Getirilmesi Zorunluluğu
- Birleşme Devralma’da Rekabet Kurulu İzni
- Yönetim Kurulunun Vergi Borçlarından Sorumluluğu
Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir
E-posta: [email protected]
Telefon: +90 534 415 52 56