Resmi Vasiyetname – İzmir Avukat
Vasiyetname yapabilmek için öncelikle on beş yaşını doldurmuş olmak ve ayrıt etme gücüne sahip olmak gerekir (MK.m.502). Vasiyetname yapılırken miras bırakanın uyması gereken şekil kuralları ile bazı sınırlamalar bulunmaktadır. Miras bırakan terekenin üzerinde sınırsız tasarruf hakkına sahip değildir. Miras bırakanın ölüme bağlı tasarruf hakkı, yani vasiyetname düzenleme hakkı, “saklı paylı mirasçıların saklı paylarını” ihlal etmemelidir. Miras bırakan, ancak bu saklı paylara dokunmayacak şekilde tasarrufta bulunabilir.
Vasiyetname, kişinin ölümünden sonra malvarlığının ne şekilde tasfiye edileceği ve mirasının ne şekilde paylaştırılacağı yönünde sözlü veya yazılı olarak beyanda bulunulan bir çeşit ölüme bağlı tasarruftur. Yalnızca kanuna ve usule uygun olarak düzenlenen bir vasiyetname, murisin iradesine uygun şekilde sonuç doğurur. Ayrıca kişinin vasiyetname ile çocuğunu tanıması veya vakıf kurması ya da mevcut bir vakfa bağışta bulunması gibi hususlar da mümkündür.
Vasiyetname resmi, el yazılı, sözlü olmak üzere üç şekilde yapılabilir. Resmi vasiyetname, resmi memur tarafından iki tanığın katılmasıyla düzenlenir. Vasiyetnameyi düzenleyecek resmi memur; Sulh hakimi, noter veya kanunda kendisine yetki verilmiş diğer bir görevli olabilir. Ancak kanunda sayılan bazı kişiler vasiyetnamenin hazırlanmasında resmi görevli memur veya tanık olarak bulunamazlar. Bunlar; fiil ehliyeti bulunmayanlar, kamu hizmetinden yasaklılar, okur-yazar olmayanlar, miras bırakanın eşi, alt ve üst soy kan hısımları, kardeşleri, bunların eşleridir (MK. m. 536).
Bunlardan birinin resmi memur veya tanık olarak katıldığı resmi vasiyetname şekil yönünden sakat olur ve iptali istenebilir. Ayrıca resmi vasiyetname ile; vasiyetname düzenlenmesine katılan resmi memur veya tanıklar, bunların alt soy-üst soy hısımları, kardeşleri ve bu kişilerin eşlerine bir kazandırmada bulunulamaz (MK. m.536/ll). Bu kişilere resmi vasiyetname yolu ile kazandırmada bulunulması halinde, ölüme bağlı tasarrufun tamamı değil, sadece bu kısmın iptali gerekir (MK. m. 558).
Türk Medeni Kanunu’nda iki türlü resmi vasiyetname şekli yer almaktadır: Bunlar “okunarak ve imzalanarak yapılan” ve “okunmadan ve imzalanmadan yapılan” vasiyetnameler olarak ikiye ayrılır:
1.Okunarak ve İmzalanarak –TMK 533,534
Resmi vasiyetname ile ölüme bağlı tasarrufta bulunmak isteyen vasiyetçi öncelikle son arzularını resmi memura yazılı veya sözlü olarak bildirir. Resmi memur soracağı sorularla vasiyetnameyi vasiyetçinin iradesine uygun olacak şekilde anlaşılır hale getirir. Resmi memur tarafından hazırlanan vasiyetname incelenmesi için vasiyetçiye verilir, vasiyetçi iradesine uygun bulursa metni imzalar. Bu imza mutlaka vasiyetçinin el yazısı ile olmalıdır. Mühür kullanmak ve parmak basmak yeterli değildir; vasiyetnamenin iptali sebebidir. Vasiyetçinin imzasından sonra resmi memur tarihi de yazarak metni imzalar. Resmi memur da imzasını attıktan sonra vasiyetçi vasiyetnameyi okuduğunu ve metnin son arzularına uygun olduğunu resmi memur ve iki tanık önünde beyan eder. Son olarak tanıklar da vasiyetçinin, resmi vasiyetname metnini kendilerinin önünde okumuş olduğunu ve vasiyetnamenin son arzularına uygun olduğunu beyan ettiğini, vasiyetçiyi tasarrufa ehil gördüklerini açıklayıp şerh verdikten sonra vasiyetnameyi imzalarlar. Böylece bu birinci türdeki resmi vasiyetname geçerli bir şekilde düzenlenmiş olur.
2.Okunmadan İmzalanmadan – TMK 535
Okuma yazma bilmeyenler ve hastalık veya körlük gibi sebeplerle okuma yazma iktidarından yoksun olanlar, vasiyetnameyi okuyup imzalayamayacaklarından bu ikinci tür resmi vasiyetnameyi yapabilirler. İkinci tür resmi vasiyetnamenin birinci tür resmi vasiyetnameden farkı resmi memur ve tanıkların vasiyetnamenin düzenlenmesinde daha çok rol oynamalarıdır. Yine birinci tür resmi vasiyetnameye benzer şekilde vasiyetçi son arzularını resmi memura bildirir. Resmi memur vasiyetnameyi hazırlar. Fakat birinci türden farklı olarak vasiyetçi okuma yazma bilmediğinden bu defa vasiyetname bizzat resmi memur tarafından iki tanık önünde vasiyetçiye okunur. Daha sonra vasiyetçi okunan vasiyetnamenin iradesine uygun olduğunu iki tanık önünde resmi memura beyan eder. Akabinde resmi memur vasiyetnameye tarihi yazıp vasiyetnameyi imzalar. Bundan sonra vasiyetçinin vasiyetnameyi imzalaması gerekmez. Zaten okuma yazma bilmediğinden imza atması da vasiyetçiden beklenmez. Son aşamada tanıklar, vasiyetçinin vasiyet ehliyetine sahip olduğunu, vasiyetname metninin kendi önlerinde resmi memurlar tarafından vasiyetçiye okunduğunu, okunan metnin vasiyetçinin son arzularına uygun olduğunu şerh verirler ve vasiyetnameyi imzalarlar.
İşte miras bırakanın ölümünden sonra mallarının, gerçekten son arzularına uygun şekilde mirasçılara geçmesini sağlamasının en güvenceli yolu yukarıda açıklanmış olan iki tür resmi vasiyetnameden birini kanunda belirtilen koşullara uygun olarak yapmaktır. Vasiyetnameler, çok ciddi şekil şartlarına tabiidir. Dolayısıyla her ne kadar makalemizde kanun ve uygulamaya ilişkin detaylı bilgi veriyor olsak da mutlaka bir miras avukatı vasıtasıyla profesyonel hukuki destek almanızı tavsiye ediyoruz.
Miras Hukukuna İlişkin İlginizi Çekebilecek Diğer Çalışmalarımız;
Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir
E-posta: [email protected]
Telefon: +90 534 415 52 56