Menü Kapat

Görevli Mahkeme Nedir?

Görevli Mahkeme Nedir?

Görevli Mahkeme Nedir? | İzmir Avukat

Görevli mahkeme, dava şartı olup bir davaya bakmakta görevli olan mahkemenin adına verilen isimdir. Dava açılacağı zaman dikkat edilmesi gereken iki temel usuli şart vardır. Bunlardan biri uyuşmazlığa hangi mahkemenin bakacağı yani hangi mahkemenin görevli olduğu; diğeri ise hangi yer mahkemesinin bakacağı yani hangi mahkemenin yetkili olduğu hususudur.

Örneğin İzmir’de bulunan bir taşınmaza ilişkin ortaklığın giderilmesi konulu dava açılacaksa, usul kuralları uyarınca İzmir’deki(yetki) Sulh Hukuk mahkemeleri(görev) görevli ve yetkili olacaktır.

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda görevin belirlenmesi ve niteliği düzenlenmiştir. Buna göre: MADDE 1- (1) ”Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.”  Denilmiştir.

Asliye hukuk mahkemelerinin görevi

MADDE 2- (1) Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.

 Sulh hukuk mahkemelerinin görevi

MADDE 4- (1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları görürler.” şeklinde düzenlenmiştir.

Görev, dava olunan şeyin değerine göre belirtilmiş ise, görevli mahkemenin tespitinde, davanın açıldığı gündeki değer esas tutulmak üzere, aşağıdaki maddeler hükümleri uygulanır. Faiz, icra tazminatı ve giderler görevin tespitinde hesaba katılmaz.

Görev Kurallarının Hukuki Niteliği

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilk maddesine göre görev kurallarının kamu düzeninden olduğunu belirtmiştik. Bu sebeple mahkemelerin görevli olması dava şartıdır. Mahkeme yargılamanın her aşamasında görevli olup olmadığını resen inceleyebilir. İdari birtakım işlemlerle işlerin başka mahkemelerin görev alanına sokulması veya kanunen mahkemelerin görev alanına giren bir hususun idari makamlara bırakılması mümkün değildir.

Bununla ilgili olarak mahkemeler açılan davanın görevli mahkemede açılıp açılmadığını re’sen incelediği gibi; taraflar da açılan davada görevli mahkemeye ilişkin hata yapılmışsa yargılamanın her aşamasında mahkemeye görevsiz olduğu yönünde itirazda bulunabilir. İstinaf ve temyiz aşamalarında ilk derece mahkemesinin görevli olup olmadığı kendiliğinden incelenir. Görev kurallarına aykırılık mutlak bir istinaf ve temyiz sebebidir.

Görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olmasının bir sonucu da, görev konusunda tarafların sözleşme (görevli mahkemeye ilişkin sözleşme) yapamamalarıdır. Dava şartlarının yargılama esnasından ileri sürülmesine ve incelenmesine ilişkin genel düzenleme görev bakımından da uygulanmaktadır. Buna göre görevsiz olduğunu resen veya taraflardan birinin buna ilişkin itirazı üzerine tespit eden mahkeme davayı, usule ilişkin nihai karar ile görevsizlik kararı vererek reddeder.

 Mahkeme tarafların görev yönünden yaptığı itirazını reddederse davanın esasına dair incelemeye başlar. Görev itirazının reddine karşı tek başına istinaf yoluna başvurulamaz. Görevsizlik itirazının reddine karşı, esas hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabilir.

Görevsizlik Kararı İncelenmesi

Görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine yapılacak işlemler kanunun 20. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre:

MADDE 20- (1) Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde dava açılmamış sayılır ve görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren mahkemece bu konuda resen karar verilir. (2) Dosya kendisine gönderilen mahkeme, kendiliğinden taraflara davetiye gönderir.

Bazı durumlarda da görev ve yetki konusunda mahkemeler birbiri ile çelişebilir veya davaya bakması gereken mahkemenin bir sebeple davayı yürütmesinde engel meydana gelebilir. Bu durumlarda yargı yerinin tespit edilerek görev veya yetki yönünden davanın yönetilmesi gerekir .

 Yargı yerinin belirlenmesini gerektiren sebepler kanunda aşağıdaki şekilde sayılmıştır:

MADDE 21- (1) Aşağıdaki hâllerde, davaya bakacak mahkemenin tayini için yargı yeri belirlenmesi yoluna başvurulur: a) Davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin davaya bakmasına herhangi bir engel çıkarsa b) İki mahkeme arasında yargı çevrelerinin sınırlarının belirlenmesi konusunda bir tereddüt ortaya çıkarsa c) İki mahkeme de görevsizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse ç) Kesin yetki hâllerinde, iki mahkeme de yetkisizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse yargı yolunun belirlenmesi talep edilmelidir.

Yukarıda Görevsizlik kararı üzerine izlenecek adımlara ilişkin anlatımlarımızı  kanun maddeleri ile sıralayacak olursak:

 Görevsizlik kararı veren mahkeme dosyanın talep üzerine görevli mahkemeye gönderilmesine karar verebilir. Ancak görevsizlik kararı kesinleşmeden, dosya görevli mahkemeye gönderilmez. Görevsizlik kararı kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde görevsizlik kararı veren mahkemeye başvuran davacı dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelidir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir (HMK m.20/1). Dosya kendisine gönderilen mahkeme, kendiliğinden taraflara davetiye gönderir.

Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder (HMK m.331/1)

Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder (HMK m.331/2).

Davanın açılmamış sayılmasına karar verilen hallerde yargılama giderleri davacıya yükletilir (HMK m.331/3).

Görevsizlik Kararı Üzerine Yapılacak İşlemler

Esasa ilişkin verilen nihai kararlar bakımından istinaf yolunun açık olduğu davalarda verilen görevsizlik kararlarına karşı istinaf yolu açıktır. Görevsizlik kararının istinaf incelemesi sonucunda doğru bulunması durumunda bu karar kesinleşir. Görevsizlik kararı aynı zamanda süresi içinde istinaf yoluna müracaat edilmemesi veya kanun yolundan feragat edilmesi üzerine de kesinleşir.

 Görevsizlik kararı verilmesi durumunda taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurmaması ya da başvuramaması üzerine kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten eğer kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren mahkemeye başvuru yapılarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi gerekir. Aksi takdirde bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.

Görevsizlik kararı kesinleşmesinden iki hafta içinde yapılan bu talep yeni bir dava açmak anlamına gelmez. Bu talep görevsiz mahkemede açılmış bulunan davanın devamına yöneliktir. Dosya kendisine gönderilen mahkemede davaya devam edilmesi durumunda taraf usul işlemleri geçerlidir ve tekrar yapılması gerekmez. Ancak görevsiz mahkemede yapılmış olan mahkeme usul işlemleri kural olarak geçersizdir. Davaya bakmakta olan görevli mahkemenin bu işlemleri tekrarlaması gerekir. Bu işlemlere örnek olarak keşif, tanık dinlenmesi, bilirkişi raporunun değerlendirilmesi verilebilir.

Görevli Mahkemenin Tespitinde Yargıtay Kararı Örnekleri

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi – Karar: 2016/7946

4721 Sayılı Türk Medenî Kanununun uyarınca, haklı bir sebebe dayanmak kaydıyla, adın değiştirilmesi hâkimden istenebilir. Diğer yandan 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına dair düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun ( b ) fıkrasında ise ad ve soyada dair düzenleme bulunmaktadır.

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi – Karar: 2016/6743

Antalya 10. Asliye Hukuk Mahkemesi taraflar arasındaki ihtilafın 6502 Sayılı TKHK kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Antalya 1. Tüketici Mahkemesi uyuşmazlık konusu bağımsız bölümün konut veya tatil amaçlı taşınmaz niteliğinde olmayıp, depolu dükkan olduğu ve 6502 Sayılı Kanun kapsamında mal vasfında olmayıp davacının yasa kapsamında tüketici konumunda bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.

Dosya kapsamından; davacı vekilinin, davacının davalı taraftan daire satın aldığı, ancak davalı yüklenicinin sözleşmede belirtilen tarihte bağımsız bölümü teslim etmediği, gecikme olması ve oturma izni alınamaması sebebiyle taşınmazın kiraya da verilemediği, bu sebeplerle davacının uğradığı gelir kaybının tahsili amacıyla yapılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalini talep ettiği anlaşılmıştır.Somut olayda, davacı, davalı ile aralarında taşınmaz alım satımına dair düzenlenen sözleşme gereğince taşınmazların zamanında teslim edilmediği iddiasıyla, uğradığı gelir kaybının tazminini talep ettiği ve tüketici sıfatı taşımayan davacının, tacir de olmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre uyuşmazlığın, genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.

Konuya ilişkin hukuki danışmanlık almak için uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

Aşağıdaki çalışmalarımız da ilginizi çekebilir;

Logo

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: [email protected]

Telefon: +90 534 415 52 56

Benzer Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

tr_TRTürkçe