Menu Close

Dezenformasyonla Mücadele Yasası

Dezenformasyonla Mücadele Yasası
Dezenformasyonla Mücadele Yasası

Dezenformasyonla Mücadele Yasası – İzmir Avukat

TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen Dezenformasyonla Mücadele Yasası ile internette hizmet veren platformlara, yayıncılara ve servis sağlayıcılarına çeşitli yükümlülükler getirildi. Söz konusu düzenlemelerin bazıları kişilik haklarının korunması, haber sitelerinin içerik saklama yükümlülüğü, yasa dışı içerikler hakkında bilgilendirilme konularında yararlı olsa da söz konusu düzenlemenin 29. Maddesi sebebi ile sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Sosyal medya yasası ismi ile bilinen yasa maddelerinin düzenlemeleri özetle;

Çocukların, gençlerin ve ailenin, internetin yasa dışı içerikleri hakkında bilinçlendirilmesi ve güvenli kullanımı konusunda bilgilendirilmesi için Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne ilave görevler verilecek.

Tüm haber siteleri, yayınladıkları içerikleri saklamak zorunda olacak. Böylelikle hukuka aykırı içeriklerin yok edilmesi ve keyfi olarak ortadan kaldırılmasının önüne geçilmiş olacak.

Kişilik hakkının zedelenmesi şikayeti ile mahkemeye başvuru yapıp içeriğin kaldırılması talebinde bulunan ve talebi mahkemece kabul edilen kişiler artık diğer siteler için başvuru yaptığında mevcut karar bu adresler için de uygulanacak. Her site için ayrı karar çıkarılması gerekmeyecek.

Yeni yasa ile künye belirtmeksizin internet haberciliği yapmak mümkün olmayacak. TBMM Genel Kurulu’nda, Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa Teklifi’nin görüşmelerine 29’uncu maddeden başlandı. Yasanın 29. Maddesinin Meclis’te kabul edilmesinin ardından ise sosyal medya kullanıcıları maddenin özelliklerini araştırmaya başladı. Dezenformasyonla mücadele yasası kapsamında kabul edilen ve halk arasında tartışmalara sebebiyet veren 29. maddeyle; ” Halk arasında endişe, korku veya panik yaratma saikiyle ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayın yapan kimseye, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası” öngörülüyor.

Yeni yasayla beraber “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçu tanımlanıyor. Suçun oluşması için şu 5 şart aranacak : Yayılan haber gerçek değilse, ülkenin güvenliği ve kamu sağlığını ilgilendiriyorsa, halk arasında korku, panik ve endişe oluşturma kastı varsa , kamu barışını bozmaya yönelik ise aleni ise (yani ilgisi olmayan kişilere ulaşabilecekse) kişilere 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilebilecek. Sosyal medya yasası ile adli merciler tarafından talep edilen bilgiler verilmezse , sosyal ağ sağlayıcılarının internet trafiği bant genişliği de yüzde 90 oranında daraltılabilecek. Bu minvalde baktığımızda özellikle suçun unsurları bakımından pek çok durumun bu maddeye sokulabileceği kanısı ile sosyal medyada büyük tepki topladı. Zira bilinçli olarak yapılan yalan haberlerin yanı sıra, pek çok bilgi ve haber sosyal medyada kullanıcılar tarafından sıklıkla paylaşılmakta. Bu paylaşımlar zaman zaman ekonomik, siyasi, gündeme yönelik bilgilendirme ve yardım arama amacı içeriyor. Örneğin bir istismarı duyurmaya yönelik haber yapıldığında, yalan haber olduğu taktirde bu haberi yapan ve paylaşanlara ceza verileceğinden bahsediliyor. Peki kullanıcı, bu haberlerin doğruluğunu tespit edebilir mi? Veya nasıl tespit edecek? Burada sosyal medya kullanıcılarının ”halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu” tanımının muğlaklığı da tedirgin ediyor. Zira yalan haber ve yanıltıcı bilginin kime ve neye göre tanımlanacağı belli değil.

Bir başka tartışma yaratan zorunluluk ise whatsapp, instagram, facebook, youtube gibi yaklaşık iki milyondan fazla kullanıcısı olan fakat Türkiye’de genel merkezi bulunmayan bu uygulamalara da genel merkez açma zorunluluğu getirilmesi yönünde. Düzenlemede Türkiye’de ofis açma ile birlikte Türkiye temsilcisi bulundurma zorunluluğu da mevcut. Temsilcinin gerçek kişi olması halinde, bu kişinin Türkiye’de ikamet etmesi ve Türk vatandaşı olması gerekecek. Bu uygulamalar Türkiye’de merkez açmayı kabul edecek mi sorusu akıllarda. Türkiye’de genel merkez açılmaması durumunda da başta reklam kısıtlamaları, akabinde ise uygulamalara yapılacak kısıtlamalarla uygulamaların yavaşlık sebebi ile kullanılamaz hale geleceği tedirginlik yaratıyor.

İlginizi çekebilecek benzer çalışmalarımız;

Logo

Address: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-mail: [email protected]

Phone: +90 534 415 52 56

Benzer Yazılar

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

en_USEnglish